Oradaydım.
Büyük bir heyecanla Minik Serçe'nin son konseri Sezen'li Yıllar için aylar öncesinden alıp da ertelenen biletim elimde, heyecandan etrafa gülücükler saçarak biraz utangaç ama bolca şükür içinde yerimi aldım.

Herkeste aynı heyecan herkeste aynı sabırsızlık alkışlar içinde karşıladık Sezen'i. O hani bildiğimiz duygusal bizi yerden yere vuran kalbimizi parçalayan şarkılarıyla giriş yaptı konserine. Sonra halimizden anlamış olacak ki ' Bu son konser, zaten ben belliyim. Öyle her şeye ota boka ağlayan zırlayan seyirci istemiyorum' dedi, daha en başından sarstı bizi.
Bir duygusal bir hareketli duygudan duyguya sürüklenirken gözümüzden yaşlar aktı. Her şarkıda istisnasız alkışladık. Yorgunluğunu gördük bedeninde. Bir önceki günün konserinden değil, hayatın verdiği yorgunluğu, duygularının yaşattığı yoğunluğu. An geldi kaçtı bizden gözyaşları içinde an geldi göbek attı, gerdan kırdı karşımızda. O da heyecanlıydı. O bizden de heyecanlıydı.
Uzay'ı andı. Çünkü anmadan olmazdı, göz pınarları dolu dolu. Bir aşk dedirtti, bir aşk nasıl da bitmezdi, onu gösterdi. Bir konsept konseriydi bu. Sezen'in 40 koca sanat yılının gözlerimizin önüne serilişiydi. Slaytlar geçti dev ekranda, ve o slaytlarda tanıdık dev yüzler gördük Nazım'ından, Erdal'ına. Hep bir dilek tutar gibi söyleyin bu kısmı dedi Sezen. Çünkü aklında bir dilek vardı belliydi.
' Belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur yazılarla iklim değişir akdeniz olur. Gülümse!'
Gülümsetti tabi hep ağlatmadı. Arada o nüktedan kişiliğini gözler önüne serdi ve kahkahalara boğdu bizi.
Oradaydım.
Her şarkıya gönülden eşlik ettim. Ağlattı, evet ağladım. Güldürdü , kahkaha attım. 'Büyük bir şükran var içimde' dedi. Ne mutlu ki aynısını yaşamaktaydım.
Veda ederken ağladı. Zaten vedalar hiç bir zaman kolay olmazdı. ' Hayat kısa ve değerli anlardan ibaret. Bu çağa biz yetmiyoruz, görüyorum yeniler geliyor. Ben de durmayacağım, yazacağım. Hoşçakalın' dedi, gitti.
Ve bir salon inledi alkışlarla. Öyle ki yerini bırakan orkestra geri geldi, Sezen geri geldi. Muhtemel şarkısı yeniydi. Şarkısında da dedi ' yazacağım, bir kitap yazacağım'.
Oradaydım.
Ağladı, ağladık. Şükretti, şükrettim. Ve dediği gibi hayat kısa ve değerli anlardan ibaret.
Dileğimiz bir; "Umarız dünya yaşanır bir yer olacak."
Büyük bir heyecanla Minik Serçe'nin son konseri Sezen'li Yıllar için aylar öncesinden alıp da ertelenen biletim elimde, heyecandan etrafa gülücükler saçarak biraz utangaç ama bolca şükür içinde yerimi aldım.
Herkeste aynı heyecan herkeste aynı sabırsızlık alkışlar içinde karşıladık Sezen'i. O hani bildiğimiz duygusal bizi yerden yere vuran kalbimizi parçalayan şarkılarıyla giriş yaptı konserine. Sonra halimizden anlamış olacak ki ' Bu son konser, zaten ben belliyim. Öyle her şeye ota boka ağlayan zırlayan seyirci istemiyorum' dedi, daha en başından sarstı bizi.
Bir duygusal bir hareketli duygudan duyguya sürüklenirken gözümüzden yaşlar aktı. Her şarkıda istisnasız alkışladık. Yorgunluğunu gördük bedeninde. Bir önceki günün konserinden değil, hayatın verdiği yorgunluğu, duygularının yaşattığı yoğunluğu. An geldi kaçtı bizden gözyaşları içinde an geldi göbek attı, gerdan kırdı karşımızda. O da heyecanlıydı. O bizden de heyecanlıydı.
Uzay'ı andı. Çünkü anmadan olmazdı, göz pınarları dolu dolu. Bir aşk dedirtti, bir aşk nasıl da bitmezdi, onu gösterdi. Bir konsept konseriydi bu. Sezen'in 40 koca sanat yılının gözlerimizin önüne serilişiydi. Slaytlar geçti dev ekranda, ve o slaytlarda tanıdık dev yüzler gördük Nazım'ından, Erdal'ına. Hep bir dilek tutar gibi söyleyin bu kısmı dedi Sezen. Çünkü aklında bir dilek vardı belliydi.
' Belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur yazılarla iklim değişir akdeniz olur. Gülümse!'
Gülümsetti tabi hep ağlatmadı. Arada o nüktedan kişiliğini gözler önüne serdi ve kahkahalara boğdu bizi.
Oradaydım.
Her şarkıya gönülden eşlik ettim. Ağlattı, evet ağladım. Güldürdü , kahkaha attım. 'Büyük bir şükran var içimde' dedi. Ne mutlu ki aynısını yaşamaktaydım.
Veda ederken ağladı. Zaten vedalar hiç bir zaman kolay olmazdı. ' Hayat kısa ve değerli anlardan ibaret. Bu çağa biz yetmiyoruz, görüyorum yeniler geliyor. Ben de durmayacağım, yazacağım. Hoşçakalın' dedi, gitti.
Ve bir salon inledi alkışlarla. Öyle ki yerini bırakan orkestra geri geldi, Sezen geri geldi. Muhtemel şarkısı yeniydi. Şarkısında da dedi ' yazacağım, bir kitap yazacağım'.
Oradaydım.
Ağladı, ağladık. Şükretti, şükrettim. Ve dediği gibi hayat kısa ve değerli anlardan ibaret.
Dileğimiz bir; "Umarız dünya yaşanır bir yer olacak."
Şükranla.
Yorumlar
Yorum Gönder